Mebahis-i ilmiye, Cild-i sani, cüz 1, Muharrem 1285 /  Nisan 1868 
                 | 
               | 
             
                     
              
              
            Ön kapak  üzerindeki bilgiler: Bir seneliği 50  ve bir nüshası 5 kuruştur. Posta ücreti ayrıdır. Sultan Bayezidde kâğıtçı Hacı  Kadri Efendi'nin 106 numerolu dükkanında satılır. 
                            [Muharrirlerin  teşekkürü]    2 
              Terakki-i hüner ve sanata ki sebeb-i istihsal-i  servettir vasıta olan ulum-i riyaziye ve tabiiyyeden ve fünun-i saireden bahs  etmek ve hasıl olacak temettu cemiyet-i acizanemizin mesarifine hasr edilmek  niyet-i salimesiyle bu tevfika teali saye-i marifvaye-i hazret-i şahanede tab  ve neşrine muvaffak olduğumuz işbu mecmua-i acizanemize vatanlarının asar-ı ilm  ve maarifle feyzyab-ı terakki olmasına heveskar olan eshab-ı cemiyetin  fevk-el-hadd izhar ve rağbet buyurmalarına arz-ı teşekkür ederiz. Muharrirler. 
                          Mahsusat ve gayrimahsusat (mabadı var)   s.2-7 
              Vidinli Tevfik 
              Başlığı "Algılanabilen ve algılanamayan şeyler"  şeklinde çevrilebilecek olan bu yazıya, Newton'un yerçekimi yasasından (evrende  her cisim birbirini aralarındaki uzaklığın karesiyle ters orantılı olarak  çeker) söz edilerek girilir. Cisimlerin yere düştüğü yani yerçekiminin varlığı  her zaman - çocuklar top oynarken bile - gözlemlendiği halde, cisimlerin hangi  nedenle yere düştüğü sorusu pek sorulmamıştır. Bunun sebebi, çok sık  gözlemlenen bu olayın aksinin tasavvur edilememesidir. Nitekim, balonların  havaya yükselişini izleyen halk, buna pek şaşırır. Hattâ, Anadolu'da yürümekte  olan bir okul çocuğu, Yerküre'nin aksi tarafında gemiler bulunduğunu ve eğer  Yerküre bir nokta kadar küçülür ise, gemideki adamlar ile taban tabana  geleceğini, Yerküre'nin havada hiçbir yere dayanmadan bulunduğunu, Güneş'in  evrenin merkezinde olduğu ve gök cisimlerinin çekim kuvveti etkisiyle onun  etrafında döndüğünü düşünmekte zorluk çeker. Burada, çevremizdeki "görünen"  olaylar (cisimlerin düşme olayı) ile görünmeyen olaylar (Güneş'in merkezi  konumu ve yerçekimi kuvveti) örneklerle açıklanmıştır. 
            Cisimlerin düşmesi bir kuvvetin etkisinin sonucudur.  Çünkü bir hareket ettirici bulunmaksızın, ister gözle görünsün ister  görünmesin, hiçbir hareket mümkün değildir. Hareket ettiğini sandığımız bir cismin  gerçekten hareket etmekte olması gerekmez. Zira duyularımıza güvenmemek  gerekir. Fizik bilimi (hikmet-i tabiiye)  bu konuyu çok sayıda basit delil ile ispat ettiği gibi, mekanik bilimi (ilm-i makine) dahi gerçek sanılan pek  çok şeyin hayal olduğunu göstermiştir. Sahilden uzaklaşan bir gemi içinde  hareketsiz bulunan ve yürüyen adam örneği verilerek mutlak ve göreli hareket (hareket-i mutlaka, hareket-i izafiye) açıklanır. Yerküre'de mutlak sükûn bulunmamaktadır.  Yükselen bir balondaki kişiler yukarı doğru olan hareket ettiklerini fark  etmeyip, Yerküre'nin aşağıya doğru indiğini zannederler. Onların duyularındaki  bu çelişki barometre ve pusula ile ispat edilir. Ayrıca, Yerküre üzerinde  hareketsiz görünen bir bina gerçekte hareketli olup, her bina Yerküre'nin  günlük hareketi ve Güneş etrafındaki hareketiyle hareket ettikten başka  hareketlerin etkisindedir. Ancak tarihte, çok zaman, yerkürenin hareketsiz  olduğu kabul edilmişti. 
                          Fenn-i basite mabadı (c.1, s.141'den)           s.7-15 
              Ahmed Muhtar 
            Hareketli çekül yöntemiyle ekvatoryal basite yapımı  konusuna devam edilir. 
                          Mesele: Ayakta metanetle durmak için  acaba ayakları ne vechile vaz etmekte ziyade faide       s.15-20 
              Vidinli Tevfik 
            Nefer  Talimi'nin 15. maddesinde, ayakta  duran askerin ökçelerini bir doğru üzerinde tutması ve iki ayağı arasındaki  açının dik açıya yakın olmasına dikkat etmesi istenmektedir. Ayaklar arası  açının dik açı olması, duruşu sağlam kılmaktadır. Vidinli, bir cismin bir yatay  düzlem üzerinde dengede durabilmesi için, o cismin ağırlık merkezinden o  düzleme indirilen düşey çizgi (hatt-ı  şakul), dayanak noktaları birbirine bağlanarak elde edilen çokgenin içine  düşmesi gerektiğini ifade eder ve bunun matematiksel açıklamasını verir. 
                          Altıncı  sualin vech-i ati üzere halli (c.1, s.33'den)   s.20-28 
            Mekteb-i Fünun-i Harbiye-i Hazret-i Şahane'de ikinci  sene şakirdanından Şamlı Bedrettin Efendi tarafından gönderilmiştir. Vidinli  Tevfik 
                          Sual 10  [hikmet-i tabiyeden]: Kesafetleri muhtelif olan iki nısf-ı küreden mürekkeb bir  kürenin merkez-i sıkletini tayin    s.28 
            Sual 11  [hendeseden]: Yanlarına varılmak mümkün olmayan üç noktanın bir hatt-ı müstakim  üzerinde bulunup bulunmadıklarının tahkiki     s.28 
            Fenn-i makine mabadı (cild-i evvel,  s.157'den)        s.28-32 
              Vidinli Tevfik 
              Değişen hareketin hızının hesabıyla ilgili iki örnek  çözülür. Hareket denklemi bilindiğinde, hız miktarının hesaplanmasının,  cebirsel hesaplama zorluğu dışında herhangi bir zorluk göstermeyen bir  hesaplamadır. 
              Arka  kapaktaki bilgiler: Mevadd-ı  Münderice. Mecmuaya dair gönderilecek her nevi muharreratın imzalı olması ve  mecmuanın satıldığı mahale gönderilmesi ve posta ücretinin gönderecek zat  tarafından verilmesi rica olunur. Asma altında kain Erzincanlı Minasyanın  matbaasında tab olunmuştur. 1285. 
            Kaynak:  
          Feza  Günergun, Matematiksel Bilimlerde İlk Türkçe Dergi: Mebahis-i ilmiye (1867-69)," Osmanlı  Bilimi Araştırmaları, c.VIII, Sayı 2, 2007.             
              
             |